bebeğim büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Kids Birthday tickers

15 Eylül 2010 Çarşamba

Demir Paris'te:)

Baştan ne yalan söylim seninle yurtdışına giderken biraz çekindim çünkü çevremde napıyosun sen çocukla gidiceğine başbaşa git tatil yap diyenler çoktu sustum çünkü çocuk konusunda çok konuşmayı sevmiyorum aman benim çocuğum uslu dersin pat diye o gün nazara gelir çılgın bir çocuk olur çıkar.Paris’e giderken cici bebe, ilk gece için senin sütün, malesef bir kaç hazır çorba (hiç istemesem de) ,patlamış mısır,çubuk kraker,kuruyemiş,boya defter,makas ve senin oyalanacağın her şey çantada duruyordu bununla ilgili kendimi tebrik etmeden geçemicem çünkü uçağa bindiğimiz andan itibaren her ıkk demende yeni ilgileneceğin bir şey verdim eline uçakta giderken de gelirken de uyudun bizi hiç üzmedin.Paris’te stüdyo daire kiraladık çocuklu aileler ve bütçeleri için hem uygun hem de rahat edilebilecek yerler. Dairemiz eyfele çok yakındı yürüyerek 5 dakikada Eyfele ve Sen nehrine gidebiliyorduk çok merkeziydi Paris’i resmen yürüyerek gezdik.İlk Odaya yerleştiğimizde odaya resmen bayıldık her şey ama her şey vardı otelle daha önce yazışmıştık sana park yatak ayarlamışlardı yemek yemek için mothercaredan aldığımız çanta şeklinde yükselticiyi de götürmüştük ama hiç kullanmadık çünkü otelde chicconun mama sandalyesini odamıza getirdiler o an gerçekten çok mutlu oldum ,ilk gün çıktık eyfele gittik eyfel gerçekten demir yığını hayal kırıklığı baban bir şey anlattı eyfelin oluşumunda çok karşı çıkan bir şair eyfel olduktan sonra hiç eyfelin dibinden ayrılmıyormuş ya demişler sen çok karşı çıkıyordun şimdi neden hep burdasın deyince şair bu çirkin şey sadece burdan gözükmüyor da o yüzden burdayım demiş adamcağız haklı sadece gece ışıklandırılınca bir şeye benziyor ama en tepesine çıkmak keyifli çok kuyruk ve sıra var seninle en çok sorun yaşadığımız yer eyfel oldu sen sıkıldın kuyrukta beklemekten haklı olarak,yukarı çıkarken de inanılmaz kalabalıktı bunaldın ama yine de yılmadık en tepesine çıktık ama 3 kere gidip son günden bir gün önce çıkabildik çünkü çok kalabalıktı. İlk Gün eyfele gittikten sonra markete gittik alışveriş yaptık sabah senin kahvaltı ve bizim kahvaltımız için gerekli şeyleri aldık sana çorba yapmam için gerekli malzemeler ve yemek için gerekli malzemeler ,içecek, abur cubur aldık toplamda 50 euroluk alışveriş bize 5 gün tamı tamına yetti. Evimize gelip sana kuskus ve şehriye çorbası yaptım kuskusu da Türkiye’den getirdim çünkü sen çok seviyordun fakat 4 gün aynı şeyleri yiyince sıkıldın bu arada yayla çorbası ve tavuk suyu şehriye çorbası da yaptım kendimize de soslu makarnalar ve pizzalar yaptık otelde yemek yapmak keyifliydi. Sabah kahvaltı ve akşam yemeklerini otelde yiyip gündüz yanımıza sandviç yapıp alınca yemeğe hiç para vermedik zaten Paris inanılmaz pahalı bir yer. İkinci gün sabah kalktık güzel kahvaltımızı yaptık erkenden dışarlara attık kendimizi hiç fransızca adlarını yazmak için kastırmıcam metroyla Concorde meydanına gittik,Botla Sen Nehri turu attık Luvr Müzesi’ne gidip meşhur Monalisa’yı gördük,Notredamın klisesine gittik orada güvercinlerle deli gibi oynadın çok sevdin onları hatta besleyen 2 teyze vardı sana biraz kıl oldular ben de seni özgür bıraktım onların arkasından nasıl koşturdun anlatamam çok sevdin.Sonra Şanzelize’ye gittik tam bir hayal kırıklığı Bağdat Caddesi kesinlikle daha güzel. İkinci günü akşamı Paris’teki kuzenimin evine davetliydik Nur bize fransız yemekleri yapmış şaraplarımızı her yudumlamamızda ara verip senin ve Aksel’in arasına girmek durumunda kaldık ya bir oyuncağı paylaşamadınız ya da Aksel seni boğmaya kalktı sen çığlık çığlığa yanımıza geldin. Sonuçta çok tatlıydınız Nur’la beni benzetirlerer sen de Aksel’le benziyorsun.Ordan akşam biraz geç kalktık nedense Paris’te gecenin bir vakti uyandın gündüz babanın dibinden ayrılmayan sen gece babanı istemedin ben helak oldum benle sakinleştin çılgın gibi ağlamaya başlayınca bir baban bir ben döngümüz hep bana döndü çünkü baban yanına geldiği zaman daha da çılgın gibi ağlıyordun ben geldiğimde susuyordun babacın da sabah kalktığımızda sen napıyosun benden farklı olarak diye soruyor hiç bir şey aslında. Ama sen doğduğundan beri böyle çılgınca ağlama geldiğinde hep bende sakinleştin ki şu anda normalde benle pek işin yok:) hep babacısın bu da aslında benim çok hoşuma gidiyor.Sanırım gece ağlamalarının nedenini çözdük çünkü eve geldiğimizde devam edecek diye çok korkuyorduk sen evdeki park yatağında yatak ve park yatağın arasına girip sıkıştırıyorsun kendini o şekilde uyuyorsun ama Paris’teki yatakta bunu yapamadın bence ve babanca buna sinirlendin çünkü Allaha çok şükür Türkiye’de bu sorunumuz kalmadı Üçüncü gün ressamlar tepesine gittik. Çok güzel ve eğlenceli bir yer Sacre cour klisesini gördük. Dördüncü gün: Disneylanda gittik adamlar gerçekten yapmışlar dedik süper ötesi çocuklar için bir dünya. Aslında 5. Günümüzde abartıp Paris’in görülecek yerlerini gördük Brüksel 1 saat acaba oraya mı gitsek dedik ama baktık maliyetli olacak bundan vazgeçtik.4. Günde eyfelin tepesine çıktık. Beşinci Gün: Son günümüzde aylak aylak dolandık. Şanzelize disneyland mağzasında sana ve Naz’a yağmurluk aldık birinizinki Mini diğerinizinki Mickey çok tatlı olacaksınız zaten bir ara yağmur yağdığı için küçük cebe bile girebilen bir Paris yağmurluğu daha almıştık. Yani Paris seyahatinden çifte yağmurlukla dönmüş oldun,son günümüzde starbucks keyfi yaptık nasıl arandık starbucksı bilemessin cafe lerde dünya para vermek istemedik tadını bildiğim şeyleri yemek ve içmek isediğimden şansımıza karşımza son günümüzde bolca starbucks çıktı ama yine de çok bol değil genelde ara sokaklarda falan var adamlar kendi cafelerinin yoğun olduğu yerlere starbucks yapmamışlar.Ve Dönüş zamanı geldi çattı bizde seni de götürmekle ne kadar doğru karar verdiğimizi konuştuk gerçi metrolarda in bin arabanla biraz zorlandık çünkü adamların metroları çok eski yürüyen merdiven ve asansör yok çoğunda baban arabanın başından ben ayağından tutunca sen bunu oyun yaptığımızı zannedip her iniş çıkışımızda kahkaha atıyordun tabi biz helak oluyorduk :) Bu seyahatimizde biz günde en az 5 km yol yürüdük bu süre zarfında arabanda uslu uslu oturup etrafı izlediğin,uçakta bizi hiç üzmediğin geceler dışında çok mutlu huzurlu bir çocuk olduğun için sana minnettarız.Dönüşte babacının kucağında 2 saat uyudun baban oğlum 3 saat kucağımdaydı onun kokusu üzerime sinmiş diyor. Sonunda Ülkemize döndük ne kadar gezmek güzel olsa da dönüş de çok güzel insan memleketini özlüyor. Sen bizle çok mutlusun biz de senle olmaktan 25 eylülde Bodrum seyahatimiz var umarım hava ve deniz güzel bir tatil yapmamıza izin verir.Bu tatiller çok güzel oluyor da dönüşünde bir uyanıyorsun anne baba yok çok mahsunlaşıyosun. Neyse sağlık olsun Bodrum maceralarımızla geri dönecez inşallah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder