bebeğim büyüyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Kids Birthday tickers

26 Aralık 2010 Pazar

Terrible Two

Bu berbat 2 denen dönem ne kadar berbat bilemessin. Sürekli annen baban yanında olacak,hiç bir şeyini paylaşmıyorsun veya anne araba kullanıyor dur ben şundan kaju istemim su istemim pardon senin deyiminle yeşil fu(mataran yeşil)istemim gibi bir derdin olmamakla beraber hep önce senin isteklerin gerçekleşecek, Evdeki tutturmaların hiç önemli değil çünkü seyircisi olmadığından veya annen hemen odayı terkettiğinden hemen vazgeçebiliyosun ama dışardakiler fena oluyor. Dün senle beraber IKEA'ya gittik oranın oyun grubu 3-6 yaş sen de oynamak istedin toplarda almadılar seni kıyamet kopardın ben ter içinde kaldım sonra orayı terketik arabada suyunun bittiğini farkettim annecim 5 dakika sabret diyorum yok, ki 3 bardak su içmiştin susadığını hiç zannetmiyorum sonra yine arabadayız bu sefer kajuuu kaju verdik kajular yerde sonra çubuka(çubuk kreker)yani seni memnun etmek çok zor. Bu aralar Tarkanın öp öp şarkısına taktın cd babanın arabasında kalmış öyle kıyamet kopardın ki benim arabaya da cd almak zorunda kaldım sonra dün akşam kuzen toplantısı vardı.Senin de tüm kuzenlerin ordaydı Naz ve Poyraz'la baştan pek anlaşamadın kalabalık ortamı pek sevmedin yanına bir beni bir babanı istiyosun ama Poyraz'ın odasında olcakmışız üçümüz. Çareyi araba torbasını salona getirmekte bulduk neyse sonradan biraz yakamazı bıraktın üçünüz güzel oynadınız 9 olunca baban ve benle yatmak istedin seni uyutmamız 45 dakika sürdü tabi bunda Naz ve Poyraz'ınn güzel seslerinin de etkisi vardı:)Bu sabahta kalktık kahvaltıya gittik mekanda bir abi dışarı çıktı sen niye hala ordasın diye tepindin yani bu 2 gün berbat 2 liğin ayyuka çıktı.Sanırım bunun içerisinde bizi az görmekten kaynaklı şımarıklık da var ama ben uyumlu Demir'imi geri istiyorum bilgin olsun Demir Bey:)

23 Aralık 2010 Perşembe

Nur eve gitti:))

Bu gün eve geldim iş çok stresliydi baban Edirne'ye gideceğinden geç geleceğini söyledi ben de seni aldım dışarı çıktık o sırada Nur Teyzen aradı Carrefoura gittik beraber yemek yedik biraz gezdik dolaşdık yemeği Kentucky'de yedik bu gün ilk defa crispy chickenla tavuğu ağzından atmadan bayıla bayıla yedin. Sonra oyuncakların olduğu yere gittik Nur Teyzen'le soketi elle ittirip gol yaptığın oyundan oynadın ben de biraz Koton'da dolandım geldiğimde senden bir kaç yaş büyük bir abiyle aynı oyunu oynuyodun sana abi her gol attığında elini ağzına kapatıp kahkahalar atman süperdi. Sonra Nur Teyzeni eve bıraktık sen bir Nur'a baktın bir de bana ''Anne Nur eve gitti'' dedin bu senin ilk cümlen:) doktor birden açılacak bir anda cümle kuracak demişti gerçekten de öyle bu hafta kelime daarcığına kitaapta görüp tanıdığın avakado ve turuncu da eklendi:)) Nur Teyze'ni eve bıraktıktan sonra eve geldik biraz arabayla oynadın dörtlüleri yakıp sellektör attın silecekleri çalıştırdın kornaya bastın eve geldik uyudun ben de yeşilçay keyfi yapıyorum bu gün tarihe geçsin 23.12.2010 oğlum ilk defa tavuk yedi ve cümle kurdu:))ve doktorun yine haklı çıktı:)

22 Aralık 2010 Çarşamba

Modaa

Son zamanların modasına biz de uyduk,şehir fırsatı,grupanya,grupfoni,grupca,markapon hayatımıza girdi zaten hafta sonları pazar günleri kahvaltıya giderdik dışarda bir yerlere bir de burdan ucuza alınca tadından yenmiyor:) bir de Efsun Teyzenler'de alınca Naz'la da vakit geçirmiş oluyosun yanlız anlaşma konusunda not verecek olursak sıfır ikinizde oturun derim daha kalkmayın derim. Sen de oyuncak paylaşımı ise sıfırın altında -20 bana bile vermiyosun ne zaman öğreniceksin annecim paylaşmayı umarım okulda dicem ona da nerden baksan 1 sene var hepimize kolay gelsin diyorum:)

20 Aralık 2010 Pazartesi

25. ay:)

Benim minik oğlum kocaman oldun artık yataklara sığmıyorsun:) hala park yatakta yatıyorsun orda yatmayı çok seviyorsun kurt gibisin yatağın aralarına falan giriyosun. 25. Ayımızın en büyük gelişmesi kaka ve çiş olayında %70 oranında ilerleme kaydetmiş olmamız ama hala çişlerin yarısı lazımlığa yarısı yere yarısı koltuğa:) olsun yılmak yok yola devam aslında inan seni hiç zorlamadım bana kalsa yazın istersen kendin sölicektin altını da hep açık gezecektin ama sen böyle bir telaşa girdin, sanırım aldığım lazımlığın etkisi oldu önce oturma odasına koydum onun üzerinde oturmayı sevdin, sonra sana ona kaka veya çişin ona yapılacağını anlatmak için bezine yaptığın kakayı onun içine koyup sonra kulozete atıp sifon çekip birlikte güle güle kakalarr sonra göürüşürüz diye kakaları uğurladık. Öyle olunca 27 Kasım gününden itibaren kakanı lazımlığa yapmaya başladın tabi bazen fire veriyoruz ama sanırım bunu oyun haline getirdiğimiz için ve sen lazımlıktayken sana hikayeler okuduğumuz resimler çizdiğimiz için böylece hevesin daha da arttı yanlış anlama hala %100 çözmüş değilsin bir gün diyorum gündüz uykudan çişsiz kalktı sanırım bu olayı çözdük fakat akşamına kaka yapıyosun kiloduna anlamış değilim dışarda halen bezliyorum arabadayken annecim şimdi çişleri biraz tutalım az kaldı diyorum gerçekten tutuyosun hiç sağın solun belli olmuyor yani iyi bir şey yaptığında seni çok övüyorum sana minik minik hediyeler alıp ödüllendiriyorum.Son zamanlardaki takıntın caliou:)caliou’da annen de sevdiği için seninle koyun koyuna yatıp caliou izliyoruz. Eve geldiğimde futbol oynuyoruz toplarla,sonra ikeanın oyuncaklarını toplayan fileyi boşatıp basket atıyoruz,resim yapıyoruz uzun uzun ,akşamları babamıza kek yapıyoruz mikseri senin eline veriyorum bazen hemen sıkılıp bırakıyorsun ama kek yapmamı merakla iziliyorsun.Power türk açıp evde deli gibi oynuyoruz akşam baban gelince o da katılıyor bize favori şarkın Tarkandan öp öp elini uzatıp ö ö ö doyamaaa diyosun:) sonra bizim yatağın üzerinde birlikte zıplıyoruz tüm bunları yaparken o attığın kahkahalara bayılıyorum seninle vakit geçirmek çok güzel inanılmaz keyif alıyoruz süngerleri kesiyorum İkea’dan aldığımız boyalara bandırıp resim defterine şekiller yapıyoruz kare,daire ,kalp favorin ,babaların traş fırçasını alıp büyük daireler yapıyoruz:)sayıları artık 10’a kadar sayıyorsun. Bu ay renklere yeşilin mavinin siyahın yanı sıra pembe ve turuncu da eklendi.Bu ay kelime daarcığın baya genişledi. Ağaç,ev,kirpi,fil şimdi aklıma gelenler onun yanında anne gel, koş,hoşcakal gibi kelimeleri de kullanmaya başladın yani kendini baya bir geliştirdin.Cuma akşam seni yengene bırakıp uzun süredir gitmediğimiz sinemaya gitmeğe karar verdik en son heralde 8 ay önce bırakmıştık seni böyle, yengenin ısrarı da etkili olunca biz de cuma günü babanla kaçamak yapıp önce yemek yedik num num'da combo son favorimiz:) sonra Ebru Teyzenler de geldi sinema keyfi yapıp Av Mevsimine gittik film baya güzeldi dev popcornla iyi gitti.Biz her şeyi seninle yapmak istediğimizden başbaşa çıkmayalı çok olmuş:)ama inan hiç şikayetmiz yok ben senle olduğum zaman hiçbir şeyden şikayet etmiyorum edenlere de şaşıyorum. Mesela şu an her yere lazımlıkla gidiyoruz lazımlığında kocaman herkes ayyy gerçekten çok zor allah kolaylık versin gibi yorumlar yapıyor ama ben hiç gocunmuyorum çok şükür arabamız var arkasına da atıyorum lazımmlığı ömür boyu onla gezecek halimiz yok ya:) önce klozet adaptörüne döneriz sonra onu da hayatımızdan çıkarırız seninle birlikte hayatıma giren bütün küçük eşyalarını seviyorum her şeyi de zevkle yapıyorum. Mesela deep freze de kavonozalarda senin yemeklerin dolu çabuk ve hızlı olmak adına ıspanak,brokoli,karnıbahar,kabak,kereviz kavanozların hazır dışarı çıkacağımız zaman hemen atıyorum çantaya böylece dışarda da sağlıklı besleniyorsun. Sen 1 haftalıktan beri kendi odanda tek başına yatmayı seviyorsun. Aynı odada sen park yatakta ayrı yatakta da ben veya baban olunca o zaman uyuyamıyorsun rahatsız oluyorsun ama yanyana yatınca öyle huzurlu uyuyosun ki eskiden yanına yattığımız zaman tavanı izleyip uyumazdın ama şimdi öğlen uykularını birlikte ve daha uzun yapıyoruz inan o zaman benden huzurlusu ve mutlusu yok hele ki o ellerini suratıma koyup uyuyunca ben ve babandaki huzur nirvnaya ulaşıyor:) Cumartesi günleri baban yarım gün çalışıyor sen ve ben 1' de öğln uykusuna geçiyoruz baban da sırf seninle uyumak için eve erken gelip senin koynuna o da giriyor:) Daha önce de yazmıştım malesef bir oyuncağın sayesinde tüm harfleri öğrendin cumartesi senle resim yapıyorduk anne D dedin D yaptık sonra E dedin E yaptık sonra M dedin M yaptık ama ben şaşkınlıktan küçük dilimi yutuyodum sonra İ dedin İ yaptık sonra da R ile Demir i yazmış olduk biz de babanla donakaldık sanırım odanın kapısındaki Demir yazısıyla çağrışım yaptın harfleri öğrendiğin o oyuncağı da ortadan kaldırdık sayılara herflere çok meraklısın da cicim bu kadarı da fazla yav okulda ne öğreniceksin:) bu ayın en bomba gelişmesinden biri de senin evin:)) salonun ortasında babanın kurduğu kocaman evin var sana ziyarete geliyoruz birlikte vakit geçirmeğe bayılıyosun ama küçücük evde hep birlikte olunca baban çok sıcak bayılacam deyip kaçıyor:)Biz senli hayatı çok seviyoruz nice nice aylarına....

7 Aralık 2010 Salı

Neler Oluyor??

Gerçekten neler oluyor anlamış değilim bu aralar bir olumsuzluk üzerimde hayır olsun ey evren sana negatif elektirik yayıyorsam takma sen onu:) Önce çamaşır makinemizin beyni bozuldu,akşamına evin sigortası attı çoğu duyular yandı.Saçımı kestirmeğe gittiğimde acil gelen telefona bakmak zorunda kaldım bu arada saçımı yıkayan işgüzar telefonumu da yıkadı telefonum bozuldu.Sonra dün işe geldim laptopum bozuldu ve en büyüğü geçen hafta öyle bir düştüm ki ayağım mosmor kas yırtığı ve yumuşak doku zedelenmesi olmuş ağrı sızı cabası akşam eve gittiğimde ise 1 haftadır kakasını lazımlığa yapan Demir'imin bütün gün beze yaptığını öğrendim yıkıldım lütfen son olsun sağlık olsun:)

6 Aralık 2010 Pazartesi

Num-num ve Adım adım

Öncelikle geçen cuma baban şöyle kafa dağıtalım güzel bir yerde bira içelim yanına aburcubur yiyelim dedi aklıma num-num geldi. Çocuklu olduktan sonra mama sandalyesinin önemini çok daha iyi anladım bir yere gittiğimizde mama sandalyesi olmayınca çok sinir oluyorum yahu bu kadar zor mu eyyy işletme diyesim geliyor hep ayakta Demir'in peşinde dolanıyoruz o da yorucu oluyor. Numnum'a girdik Demir'i görünce hemen bir mama sandalyesi getirdiler. Sonra bir baktım kocaman bir yeşil kova içinde çeşit çeşit boya kalemleri ve numnum boyama kitabı :)bunun bir diğer örneğini Swissotel Naz Restaurant'ta yaşamıştık aslında ne kadar küçük ama çocuklu aileler için ne kadar güzel bir ayrıntı bunu yapan her restauranta saygı duyuyorum.Sonra Demir'e ne yediricem diye kaygılanırken bir baktım çocuk menüsü ve Demir'in tüm sevdiklerini içeren şeylerle dolu ızgara köfte pilav yoğurt patates gerçi patatesleri çok sevmiyosun ama diğerlerini güzel yedin sen boyalarınla oynarken biz de babanla süper bir yemek yiyip biralarımızı yudumladık. Teşekkürler num-num Diğer bahsediceğim konu adım adım http://www.adim-adim.com/ gerçekten süper gelen kitaplar müzikler her aya göre özenle seçilmiş oyuncaklar Demir gelişini dört gözle bekliyor sanki bebeğe her ay hediye almışsınız gibi oluyor biz çok memnunuz o ay için bebeğin yapması veya yapamaması gereken şeyler,ebeveynleri bilgilendirici başucu kitapları,oyuncakları,müzikleri çok güzel iyi ki üye olmuşuz:)

24. ay-2 yaş:)

Annecim sendeki değişiklikleri unutmadan yazmak istiyorum çünkü kelime daarcığın her geçen gün bizi şaşırtıyor her şeyi tekrar etmeye çalışıyosun bu ay çok oyuncu oldun akşam eve geldiğimizde baban ve beni nasıl oynatıyosun anlatamam hepimiz futbol oynuyoruz evde genelde baban ve ben kalede sen şut çekiyosun nasıl havalanıyosun şut çekerken alatamam.Topa gelirken geriniyosun 1.2.3 diyosun öyle vuruyosun gol olunca çak yapıyosun çok artistsin.Babanla arana girmek istemediğimdem cimbomlu oldun çıktın sen hangi takımı tutuyosun deyince elini yukarı kaldırıp cim bom bom diyosun. Eve geldiğimde power türkü açıyorum seninle birlikte çılgın danslar yapıyoruz baban gizlice kameraya çekiyor gizli çünkü kamerayı görünce dansı falan unutup bakmak istiyosun. Ben bağıra bağıra şarkı söylerken de kelimeleri benzetip sen de bağırıyosun çok komik oluyosun.Son zamanlardaki favori oyunumuz basket Ikeadan aldığımız oyuncak toplayıcısının içine topları atıyoruz.İki kelimeyi biraraya getirmek yerine anne deyip elinle gel işareti yapıyosun. Sayıları, renkleri harfleri öğrenmeye bayılıyosun sayılardan 5 dışında 1’den 10’a kadar sayıyorsun. Renklerden yeşil hala favorin olmakla beraber bu ay mavi ve siyah da eklendi.Harflerin yer aldığı bir oyuncağından harflerin hepsini öğrendin ama ilkokul öğretmeni bir arakadşımdan bunun çok sakıncalı olduğunu bizim p diye öğrendiğimiz harfi onların pıh diye öğrettiğini duyunca oyuncağı ortadan kaldırıdım tabi bir de el yazısıyla yazma olayına bu şekilde öğrenince çocuklar direnyormuş.Annen ve babanı hep yanında istiyosun haftasonları çok mutlusun 27 Kasım günü müthiş bir gelişme oldu anne kaka dedin hemen oturrttuk lazımlığa bu arada arabalara bayıldığın için kornalı araba şeklinde bir lazımlık aldık ve biz elimizdeki hikaye katabını sana okurken kokular yükselmeye başladı evde bir bayram havası ile güle güle kakalar yaptık:) haftasonu boyunca kakanı söyledin ve lazımlığa yaptın ama malesef Pazartesi günü tekrar beze yapmışsın neyseki hızlıca toparladın hala beze yapmıyorun çiş olayı da yarı beze yarı yere henüz çözmüş değiliz çok da üzmüyorum seni veya üzerine gitmek istemiyorum ama bunu çok eğlenceli bir şekilde güle güle kakalar çişler sonra görüşürüz diye bağırıyoruz çok hoşuna gidiyor.Yanlız bu haftasonu ilk defa lazımlık gezdirmeğe başladık tem de çiş deyince sarsak anne baba ne yapcağını şaşırdı ama sonra tut annecim çişleri sakın kaçırma dedim gerçekten de tuttun yavaş yavaş daha iyiye gidiyorsun.Nasıl bir araba bağımlısısın anlatamam akşam eve gedliğimde ilk işin benim anahtarımı istemek arabaları artık lastiklerinden tanıyorsun doğum günü hediyesi olarak sana bir toyota bir de ford aldık. Haftasonları oyun grubuna devam playtime’a gidiyoruz senden bir hafta büyük olan Deniz arkadaşınla genelde bir şey paylaşamayıp çığlık çığlığa ağlıyosun ama okulda çok eğleniyosun arabaya biner binmez uyuyorsun. Bu ay doktor kontrolün vardı doktorunun tavsiyesiyle doktor seti alıp gittik daha sakindin doktorun da inanılmaz anlayışlıydı sana girer girmez şeker verdi biz çok vermediğimizden önce bakakaldın sonra yalamaya başladın.Kilo ve boy ölçümü için soyduklarında ve yatırmak istediklerinde çok direndin biz de doktorunla karar verip cam kenarında seni kontrol ettirdik çünkü oradan arabalar geçiyordu:)Boyunu ölçerken çok ağladın kilo için oturmak istemediğinden ayağa çıkılan tartıyı tercih ettin sonuçta 96 cm 13.5 kilosun. Kilo yine alt seviyede boy önde çok şükür sağlıklısın hepatit A aşımızı da olduk bundan sonra 2.5 yaşına kadar inşallah doktorunu görmicez:) O kadar tatlı bir doktorun var ki sana seslenirken aşkımmm diye sesleniyor kucağına alıp kaldırıyor sen ağlarken sana kendi arabasının anahtarlarını çıkarttı :) seni huzursuz etmemek için benim kucağımda baktı bu güne kadar çok yerinde müdahaleler yapıp seni de bizi de hep mutlu etti.2. ayında artık düzen zamanı hep 8'de yatırın banyo yaptırın,Bebekler düzeni sever dedi baştan pek inanamadık ama gerçekten sonrasında hep 8'de uyudun. 8. ayında artık kendi kendine uyuma zamanı yatağa koyun 10 dakika ağlasın 10 dakina sonra yanına gidip sakinleştirin sonra çıkın dedi buna da başta pek inanmamakla beraber artık kendin uyuyorsun. Son zamanlardaki berbat 2 dönemlerin dışında genelde hayırdan anlayan bir çocuksun çünkü hayırı yalama yapmayın çocuk tabi ki cep telefonuna kumandaya bakacak gerçekten onu tehlikeye sokan şeyler hayır olmalı demişti.Atibiyotik karşıtı ve ilaç karşıtı,güven vermesi ve ulaşılabilir kişiliğiyle bunun gibi daha aklıma gelmeyen güzel davranışarıyla Yrd Doç Ahmet Özen hayatımızın önemli bir yerini tutuyor seni çok seviyoruz doktorumuz iyi ki varsın. Bu arada bu resmi eklemek istedim bu yağmurlukları sana ve Naz'a Paris'ten almıştım bu resminize bayılıyorummm nice aylara nice yıllara minik kuşum

29 Kasım 2010 Pazartesi

Doğum Günü Parti Resimleri:))

Nişan ,Doğum günü partileri ve bayram:)

Annen çok yoğun olduğu için böyle geriden takip ediyor gündemi blogun. Ancak doğum günü partilerini ve bayramı yazmaya fırsat bulabildim.9 Günlük bayram tatiline girmeden önce Perşembe günü 11 Kasım’da doğum günün vardı evde küçük bir parti verdik Efsun Teyzen, Nur Teyzen, Elif ve Ebru Teyzelerin. Bülent Enişten ve Kerem Abinle birlikte Ünye’ye gitmeden önceki gün evdeki partin çok güzel ve neşeli oldu. Yanlız annen dili dışarda hem sana parti hazırlıkları hem bavul hazırlığı hem de Nur Teyzenin bayramda söz ve nişan hazırlığı inan çok yoruldu ama hepsinden de alnımızın akıyla çıktık:) Aslında ananenle ve halamlarla konuşup bayramın ilk günü sana doğum günü partisi yapmaya karar verdik babanenle de konuşup Samsun’da babanın teyzesi ve annanesinin de olduğu 2 parti yapacaktık yanlız annen doğum günlerini gününde sevdiği için sana Perşembe akşamı mini bir parti yapmaya karar verdi hemen yemek pasta hazırlıkları yapıldı pasta siparişi verildi iş yerinin alt katında Pelit olması ve pastalarının muhteşem olması tabi işimize yaradı ama annen unutkan olunca ve her şeye yetmeye çalışınca olmadı tabi pastayı unutup işten çıktım trafik inanılmaz yoğundu ve oğluma pasta üftelemicem diye çok üzülerek babanı aradım baban yine tüm pozitifliğiyle olsun eğer halledemssen ben alıp gelirim bir pasta sıkma canını dedi biraz rahatladım sonra işyerinden herkesi aradım allahtan bizim tarafta işi olan bir arkadaşımı buldum saat 8’de hızır gibi pastayı yetiştirdi sağolsun. Sen Kerem abinle oynadın hediyeleri açtın nasıl mutluydun ben anlamassın zannetim ama gayet de güzel anlayıp hediyeee deyip alkışladın mum üflerken Kerem Abinle birlikte üfledin çok mutluydun o gece çokk. Sonra ertesi gün yine koştur koştur uçağa atlayıp Ünye’nin yolunu tuttuk.Dedelerin,babannen,ananen,teyzelerin,kuzenlerinle(Poyraz ve Naz) ve büyük ailemizle inanılmaz mutluydun Naz’la çok güzel oynadınız kahkahalara boğuldunuz.hava çok güzeldi seninle gündüzleri park ve yürüyüş keyfi yaptık.Muratcan ve Emir abine bayıldın çok güzel oynadınız. Deniz Teyzenin kızı Su doğuduğundan beri seni kıskandığı için onula pek uyuşamadın ama olsun tatil harikaydı. İlk Defa Deniz Teyzen’de çişini söyledin ve çiş yaptın bunda Naz’ın da etkisi var tabi sonra çiş olayının devamı gelmedi ama olsun çok da kafama takmıyorum korkutmuyorum eğlenceli hale getiriyorum güle güle çişler yapıyoruz. Bayramın ilk günü çok kalabalık olarak dedemin evinde toplandık Sevil Halacım harika bir kafvaltı sofrası hazırlamıştı hepimiz mide fesadı geçirdik sana Ünye’de yaptırdığım pasta da harikaydı.Poyraz ve Naz la birlikte mumu üfledin çok mutluydun sonra Samsun’a babnın teyzesi ve ananesini görmek için yola çıktık orda da babanın kuzeni Çiğdem’in oğlu Efe’yle hiç bir şeyini paylaşmadın bazen bir damarın tutuyor hiç bir şeyini paylaşmıyosun kıyamet koparıyosun bazen de veriyosun ama çok nadir oluyor Poyraz ve Naz senden büyük olduğu için senin tutturmalarına pek de aldırmıyolar ama seninle aynı yaş ve senden küçük bebeklerle paylaşamayınca çığlıkçığlığa bir ağlama kriziyle sonuçlanıyor umarım geçecek bu tutturmalar.Samsun da da sana mum üflettik hediyeler aldın bayıldın herkesin sana hediye vermesi çok hoşuna gitti. Sonra Nur Teyzenin söz ve nişan koşturması başladı o zamanlar daha çok babanla birlikte oldun çünkü biz çok yoğun çalıştık söz evde oldu Naz la sen o gün çok yoruldunuz heralde erkenden uyuyup kerkesi şaşırttınız biz de rahat rahat iş gördük:)Sen tüm bayram ,söz ve nisan’da her ne kadar papyon,kravat ve pantolon askısından nefret etsen de çok yakışıklıydın. Nişan akşamı bizimle beraber 7 ‘de geldin Naz ve Yağmur’la oynadın ortalarda dolandın su şişelerini masadan masaya taşıdın 9’da da baban seni eve götütürp yatırdı allahtan hiç uyanmamışsın biz gelince de senin koynuna girince uyumaya devam ettin. Nişan Çok güzel geçti Nur Teyzenler salona girerken giriş müzüiği ne olacak dedim o da bilmiyordu o anda Nur Teyzenin sesinin çok güzel olduğu geldi aklıma ve daha önceden de orkestrayala uyumu da vardı kendin söyleyek gir dedim Mçaka’da buluşalım Türküsüyle girdi muteşemdi sözler de uydu herkes çok güldü çok eğlendi çok güzel bir nişan oldu.Bol gezmeli bol arkadaşlı süper bir bayram oldu senin için Ünye'de şunu daha net anladık ki tam bir araba delisisin herkesin arabasını biliyosun ailede toyota dede,daihatsu anane,ford baba,woksvagen ayşe bu böyle devam ediyor bilidiğin araba markaları toyota,kia,volvo,renault,hyundi,bmw,ford,mercedes,seat,fiat:)Osman Enişeme olan hayranlığın devam etse de yine de peşimizden ayrılmadın tabi dönüş senin için de bizim için de zordu ama yine de kolay uyum sağladık benim canım oğlum iyi ki doğdun iyi ki varsın sen doğdun ben tamamlandım...

28 Kasım 2010 Pazar

11 KASIM

11 Kasım benim hayatımın en mutlu ve en üzgün günü bunu ilerde daha iyi anlayacaksın.11.11.2006 sabah saatleriydi babanın telefonu çaldı deden(benim babam) arıyordu Atilla dondu kaldı o zaman kötü bir şey olduğunu anladım ama hiç aklıma Nilcan gelmedi ve Atilla’ya saymaya başladım Annem? Dedem? Ananem? Hiç biri değildi babana öyle bir bağırdım ki bana doğruyu söyle lütfen diye hemen oturttu beni Nilcan’dı çok kötü bir kaza yapmışlardı memlekete de öldü diye haber gitmiş babamdan alınan son haber ile yaşadığını ve durumun çok ağır olduğunu öğrendim.11 Kasım-4 aralık arası yoğun bakımdaydı 4 aralık’ta kaybbettim Nilcanımı. O gerçekten benim canımdı,çocukluk arkadaşım,her şeyim ,saatlerce telefonda konuştuğum,sabahlayıp gülmekten yerlere yattığım,eti puf eti cin ve jelibon yediğim ,beraber müzikler dinlediğim kısacası çocukluğum gençliğim onunla ilgili o kadar çok şey var ki çünkü Üniversitede ben Bursa'da okurken o da Bursa ‘da evlenmişti dolayısıyla üniversite hayatım bile onla geçti çok güzel gülümsemesi vardı. Hala bile onunla ilgili di’li geçmiş zaman kullanmak beni ne kadar yaralıyor anlatamam ben burnumun direğinin sızlamasını,boğazımın düğümlenmesini hep onu kaybettikten sonra yaşadım sanırım ona kadar ciddi bir kaybım olmadığı için olabilir allah bana,anneme,babama,kocama,kardeşlerime,Demirime,Nazıma uzun ömür versin.Nilcandan önce dedemi ve babanemi de kaybettim ama ne yalan söylim bu kadar canım acımadı heralde Nilcan'ın ölümü çok genç ve beklenmedik bir ölüm ve iki çocuğu da annesiz bırakan bir ölüm olduğu için bu etkilenme çok daha arttı. 11 Kasımdan 4 Aralık’a kadar her haftasonu Ankara’ya gittim bu süre zarfında hep dua ettim ama olmadı o zaman bir rüya gördüm Nilcan bana diyor ki tam 24 gün say 24. Gün ben gidiyorum dayanamıyorum diyor 24 gün sayıyorum 4 aralık’a geliyor.3 aralık akşamı Nur Teyzen'le birlikte güzel bir yemek yiyip kafa dağıtmaya dışarı çıktığımda rüyamı Nur Teyzene anlattım nolur bu doğru çıkmasın olacaksa bile 4 aralık olmasın dedim malesef 3 aralık gece saat 3’te acı bir telefon çaldı telefona kalkamadım babandan açmasını istedim. Çok ama çok acı günler geçirdim babacın hep yanımda oldu.2007 Ocakta bir rüya gördüm o zaman da artık bebek düşünmeye başlamıştık kızımız olur sa da ismini Nilcan Masal koyacaktık Nilcanım Masal oldu diye düşünürken rüyamda Nilcan bir erkek çocuğunu karnıma soktu ertesi ay 7 Şubattta hamile olduğumu öğrendik sonra seni beklemeye başladık ama 40 hafta gelmedin 10 kasımda doktor kontrolüne gittiğimizde doktor artık yarın alalım ya da 2 gün daha bekleyelim ama hiç açılma yok hiç zanetmiyorum dedi ben de ok yarın alın o zaman dedim sonuçta 11 kasım'da sen doğdun sen doğar doğmaz sünnet yaptırdık sünnet göbekten önce iyileşti göbeğin bir tülü iyileşmedi 3 Aralık'ta seni doktora götürdük doktor senden 4 şırınga kan aldı 23 gün göbeği düşmeyen bir çocuk görmedim dedi neyse eve geldik bir baktım o gece 4 Aralık günü göbeğin düştü o akşam yine bir Rüya gördüm rüyamda Nilcan Teyzen seni emzirdi Demir 24 gün bana bağlıydı ben baktım ben kordum o artık senin sorumluluğunda dedi.Bu anlattıklarım korkutucu gelse de malesef gerçek sen bana onun ve Allah'ın hediyesisin minik kuşum minik hediyemmmm...

8 Kasım 2010 Pazartesi

KIBRIS:)

Annecim kıbrıs tatlimiz tam anlamıyla muhteşemdi biz sana doyduk sen de bize inanılmaz iyi geldi ,seni yine çok özgür bıraktık bayılıyorsun özgürlüğe acaip sosyal oldun her masaya göz kırpıyosun eskiden sadece abilere bayılıyordun şimdi tüm çocuklarla hemen kaynaşıyorsun biz de rahat rahat yemek yiyip sohbet ediyoruz babanla ve seni doya doya izliyoruz öyle mutlusun ki sen mutlu oldukça ben de mutlu oluyorum . Kıbrıs'ta şunu keşfettim ki gündüzleri koyun koyuna yattığımız zaman o kadar huzurlu uyuyosun ki arada beni kontrol edip ordamıyım değilmiyim diye yoklayıp uykuya devam etmen çok güzel sen ben baban öğlen güzellik uykularımızı yaptık kış gelmeden deniz sefası yaptık, kapalı havuzda jakuzi keyfi bile yaptın kapalı havuzdan sonra 3 saat öğlen uykusu uyuyunca sürekli nefes kontrolü yaptım otelin bir oyun odası vardı orda sürekli basket atmak istedin yemeklerini güzel yedin yine yoğurdu kullanıp sabah kahvaltılarında yoğurt,peynir yumurta öğlen va akşam kendin ne istiyosan serbest bıraktım köfteci sen makarna ve köfte yedin daha çok. Parkta çok güzel vakit geçirdin kedilerin peşinde koşturdun önce Rüya diye bir arkadaşın oldu onlar bizden bir gün önce ayrıldılar sen hüya hüuya diye peşinde koşturdun sonra ise Alp abin abi abi diye onun peşinden de ayrılmadın. Son favorilerin yemeklerdeki dostların Çağan ve Öyküydü Çağan 6 yaşında Öykü 2.5 yaşında cabbar şirin bir kızdı:) Uzun lafın kısası bu tatil hepimize çok iyi geldi annen ancak yazma fırsatı buluyor çünkü bu aralar çok yoğun çalışıyorum malesef kasım –aralık dönemi çok yoğun eve vaktinde geliyorum sen yattıktan hemen sonra laptopla bağlanıp gece yarılarına kadar çalışıyorum işte mesaiye kalmıyorum çünkü seni göremediğim zaman kendimi çok kötü hissediyorum.Bu haftasonu itibariyle tekrar oyun grubuna başladık sen okul diyosun komik komik çok mutlusun orda da en çok boya yapmaya bayılıyosun. Geçen sene grubun en küçüğüyken şimdi en büyüğü oldun inanamıyorum. Bu Cuma bayram tatili için Ünye’ye gidiyoruz ve ve Perşembe günü doğum günün 2 sene nasıl geçti de kocaman oldun bilinmez Perşembe günü biz bize bir yemek yicez Ebru teyzen Kerem Abin,Elif Teyzen hep birlikte pasta kesicez inşallah ,Çarşamba ‘da doktor kontrolün var geçen sefer çok korkup kustuğun için ben de çok korkuyorum çok aşıların var çünkü,bayramın 1. Günü dedemin evinde tüm sevdiklerimizle senin doğum gününü tekrar kutlucaz senin anlıcan baya bir doğum günü kutlaması yapıcaz sen de bol bol mum üflüceksin benim tatlı oğlum. Ha unutmadan bu ayın bombasını yazim malesef sanırım bizden duydun çünkü dikkat ediyorum baban da ben de kullanıyorum OHAAAA sözü diline pelesenk oldu. Bir de ne komiktir ki tam zamnında söylüyosun haftasonu oyun grubuna gittiğimizde pat diye duvarda dayalı tahta önümüze düşünce ohaaa dedin gülmedim oralı olmadım bu aralar hiç oralı olmuyorum ama gülmemek için de kendimizi zor tutuyoruz baban da ben de karar verdik ki artık çok tehlikelisin yanında bir şey konuşurken 40 kere düşünüp 1 kere konuşmak lazım:)

17 Ekim 2010 Pazar

23. ayımız:)

Miniğim 23. Aya hasta girdi.Sanırım haftasonu Samsun yaramadı.Cuma günü direkt olarak Ünye’ye geçtik dedenden kendim ve senin için istediğim köfteler hazırdı saat 9.30 olmuştu seni yatıracakken köfte diye tutturdun bir de ayran(senin deyminle ağman)4 köfte yiyip bir de ayran içtin dışarda odandan uzak bir yerde uyuduğun için çok huzursuz uyuyosun yanında bizi istiyosun seni uyutup aşağıya inim dedim deden uyanıp ağladığını söyledi çok ağlamaktan mı yoksa gece o kadar köfte yediğinden mi bilinmez gece yatağına kustun.Tabi uykunu aymayıp babanı çağırdım o başında duruken ben de yatağını temizledim.Gece bir kaç kere kalktın sonra seni yanımıza aldık çok ilginç yarı uyanık yarı uykulu 2 saat geçirebiliyosun bizim çok uykumuz olduğu için sana pek yüz vermiyoruz ama sen de çok aldırmayıp kendi kendine konuşuyosun o an o kadar tatlı oluyosun ki anlatamam.Cumartesi kahvaltı yapıp seni uyutup uyandıktan sonra Samsun’a yola çıktık eve geldiğimzde ev çok kalabalıktı yanlız senin uzaktan kuzenin Erdem ‘de evde olunca sen de tüm abilere aşık olunca seni bırakıp kuaföre gittim sonra eve gelip üstünü giydirmek için altını açtığımda altının inılmaz piştiğini gördüm sanırım çok allerjik olduğundan bir şey dokundu.Baban hemen eczane bulup sebamedi bize yetiştirdi sağolsun seni de rahatlattıktan sonra düğüne geçtik düğünde abiler kardeşler olunca çok mutlu oldun ışıkları yakalamaya çalıştın seni oralarda uyutmaya çalışıp hem sen hem kendimi helak etmemeye karar verdim ve erken ayrıldım.Eve geldik seni uyuttum yanlız uyuduğumuz odada bilgisayar vardı elektirik gidip tekrar gelince bilgisayar birden açılıp çok ses yaptı sen uyandın sonrasında uyuyunca ben de kıvrıldım yanına uyudum gece 12 gibi düğün ekibi gelince 2 kere sesten yine uyandın uykun bölündü tabi ertesi gün sabah biraz huysuzlandın çünkü ev çok kalabalıktı ben de seni aldım dşarı çıktım tek tek arabaların markalarına dokunuyorsun hepsini söylememi istiyosun sonra abini Erdem’i görünce onunla birlikte eve geçtik sonra dışarı çıktık biraz Samsun havası aldık çiftlik 56’lar gezdik . SONRA Mado’da oturup bir şeyler içerken seni uyuttuk babanla kahve keyfi yaptık sonra hiç aç olmamamıza rağmen Çalıkuşu döneri çok özlediğimizden gidip orda döner yedik sen de çok sevdin. Bu aralar et köfte ,adana :) bunlara bayılıyorsun.Uçağımız biraz geçti tabi çok uykun geldi biraz huysuzlandın eve gelince hemen uyudun Salı günü eve geldiğimde seninle beraber hiç kalkmadan 2 saat kucağımda oturunca şüphelendim aslında ama babana bundan ne kadar zevk aldığımı söyledim o akşam bir den kitlendin nefes alamamaya başladın bu sakinliğinin hastalık sakinliği olunca üzüldüm.3 gündür çok hastasın umarım ateşlenmessin çok öksürüyosun sen hastalanınca ne kadar üzlüyorum bilemessin bir de hasta olunca bana daha da bir düşüyorsun ama geceleri :) cuma günü de uyandığında beni çok aramışsın 1 saat ağlamışsın canım benim seni çok seviyorum annecim gönül ister ki hep yanında olim ama her şey senin için minik aşkım bu ay sayıları 3' e kadar öğrendin henüz 4 ,5 gerisi yok renklerden de yeşil favorin gölzerin ne renk diyoruz yeşil diyosun tatlı tatlı:)yine ay dede favorin araba ve kamonlar favorin ve Osman senin deyiminle ogman senin favorilerin benim favorim ise sana ait her şey bu ayda biraz laf dinlemezliğin arttı inatlaşıyosun hayırdan anlayan sen bu ay pek anlamamaya başladın ama yine yine çok ama çok tatlısın nice aylarına inşallah hep birlikte....

5 Ekim 2010 Salı

BODRUM BODRUM:)

Bodrum’a gitmek üzre sabahın 5’inde seni kaldırmak zorunda kaldım uçak 7.30 daydı. Gayet mutlu kalktın uçakta falan uyumadın o gün hemen odamıza yerleşip deniz kenarına indik tabi haklı olarak huysuzlandın Bodrum’da çok zor uyutabildim seni Paristeyken hemen uyuyan sen Bodrum’da 6 aylığa geri dönüş yaptın kucağımda uyudun tabi benim kollarım felç oldu çünkü deniz kenarında uyuttuğumdan aklın hep denizde ve denizde oynayan arkadaşlarında kaldı.Sabahları 8’de uyandın akşamları yatağını aradın ilk 2 akşamı çok zor geçirdik yine geceleri babanı istemeyip gündüzleri babanın peşinden ayrılmadın, geceleri bana garezin mi var annecim babanla ne güzel anlaşmısız dönüşümlü kalkıyoruz babacın gıkını bile çıkarmıyor sana kalkarken ki baban benden çok daha düşkündür uykuya fakat babanı kesilikle geceleri görmek bırak sesini duyunca bile çıldırıyosun hiç anlam veremedik neyse sonraki geceler biraz daha düzene girdin aslında orda da park yatak olmasına rağmen eskiden park yatak ayrımı yapmamana rağmen niyeyse şimdi yapmaya başladın kesinlikle yatağını özlüyorsun. İlk gün denize girdik malesef denizde üşüttün ishal oldun çok fena hemen reflor verdik annen yürüyen eczane ve anaokulu şeklinde dolaştığı için hemen ilaca başladık ama suyla karışmış refloru kesinlikle istemedin ben de aklıllık yapıp yoğurdunun içine kattım. İlk gün sanırım 10 kere falan kaka yaptın ve popon inanılmaz pişti hatta kanadı sana bir şey olduğunda benim ve babanın da canı çok acıyor inan hemen suratımız düştü yarım desitinle Bodrum’a gittiğimden dolayı kendime kızdım bir sonraki gün araba kiralayıp şehre indik Bodrum’u gezdik inanılmaz güzel ve sessizdi.Şehirden sana eczacının tavsiyesiyle sebamedin pişik kremini aldık inanılmaz iyi geldi hemen toparladı reflor karışık yoğurtlar da seni düzeltti o arada da seni denize sokmadık ama sokmamak çok güçtü çünkü sen denizi çok seviyorsun suyu çok seviyorusun çünkü. Yemeklerde yabancı çocuklarla ve senin deyimin abilerle inanılmaz güzel oynadın alt alta üst üste yerlerde yatıp kalktınız hiç karışmadık çok ama çok özgür bıraktık aşağı yukarı koşturup durdun.Yanlız paylaşım sende sıfır annecim arkadaşlarının her şeyini alıp bize getiriyorsun kendin hiçbir şeyi vermiyosun çok akıllısın. Bir sabah kahvaltıda bir arkadaşının elindeki çiçeği aldın onun içinde de arı varmış seni soktu canın çok acıdı,bir de odada hiper aktivite durumun devam edip yataktan uçup dudağını patlattın baban ve benim aklımız çıktı sana bir şey olacak diye çok korktuk tatlım .Bir de kestirmemekte direttiğin cadıya dönen tırnaklarınla suratına çizikler atınca tam bir sokak çocuğu oldun ama senin için doğayla başbaşa acaip özgür bol arakadaşlı bir tatil oldu Cumartesi döndük uçağımız malesef 9 daydı sen yine uyumayıp gece de geç yatınca Pazar bir kabusa çevirdin ya da Bodrumu özledin anlamadık tüm gün ağladın neyse kortuğumuz olmadı pazartesi iyi kalkmışsın ananem de biz de onunla çok iyi anlaşıyorsun Cuma babanın kuzenin düğünü var Samsun’a gidiyoruz . Samsun maceralarınla yine burda olacazJ

24 Eylül 2010 Cuma

22. ayımız

22. ayımıza aslında gireli 1 haftadan fazla oldu ama bir türlü yazamadım. Bu ayda konuşmalar biraz daha arttı . Ezan okununca amin diyosun,ananem bizde şu anda 1 hafta kalacak onu çok seviyosun nene veya anane diyosun birisi geldiğinde onu tanıştırıyosun:) ayakkabıya kabıka diyosun ay dede favorin onla yatıp onla kalkıyosun sanırım onu alıncak bir şey zannediyosun çünkü bizden istiyorsun.Kendin yemek yemeğe bayılıyosun o yüzden köfteyi,karpuzu,pilavı kendin yiyosun biraz döküyosun ama olsun.Işık ve lambalara bayılıyosun lambaaaa diyosun ,Evde hamurlarla 1 saat oynayabiliyosun ya da 1 saatden fazla sulu boya yapıyorsun oyalamak kolay yani seni ama dışarda durum değişiyor kedi köpek varsa bittik ondan zarar gelebileceğini bilmeden tepiniyosun üzerlerinde.Genelde sosyal bir çocuksun ama tabi çok da açılmıyosun dışarda özellikle babacısın bu aylarda nedense geceleri uyanmaya çok başladın Paris’te yatağını beğenmedin diye düşünürken buraya döndüğümüzde 2 gün kalkmadın ama sonraki günlerde diktin beni ayağa babanla dönüşümlü de kalkamıyoruz çünkü beni istiyosun gündüz ise babacısın garip çocuk sun vesselam. Geçen haftasonu benim eski şirketten büyüklerimle birlikte yelkenliyle adaya gittik seni her yere ama her yere götürmek istiyorum çünkü bir hafta sonumuz var sensiz bir şey yapmak istemiyorum bir etkinlik olacaksa senle birlikte yapmak istiyorum. Yelkenlinin dümenini tuttun küçük kaptan oldun yani:) adaya indiğimizde seni masaya oturtamadık mama sandalyesi de bulamadık senin mama sandalyeni de götürmemişiz biraz zorlandık ama olsun senle her şey güzel oğlum. Yarın Bodrum’a gidiyoruz ama havalar bozdu ve Bodrum’u yağmurlu gösteriyor sanırım yanlış bir zaman seçtik bakalım göreceğiz nice aylarını günlerini yıllarını görürüz inşallah hep birlikte sağlıkla....

15 Eylül 2010 Çarşamba

Demir Paris'te:)

Baştan ne yalan söylim seninle yurtdışına giderken biraz çekindim çünkü çevremde napıyosun sen çocukla gidiceğine başbaşa git tatil yap diyenler çoktu sustum çünkü çocuk konusunda çok konuşmayı sevmiyorum aman benim çocuğum uslu dersin pat diye o gün nazara gelir çılgın bir çocuk olur çıkar.Paris’e giderken cici bebe, ilk gece için senin sütün, malesef bir kaç hazır çorba (hiç istemesem de) ,patlamış mısır,çubuk kraker,kuruyemiş,boya defter,makas ve senin oyalanacağın her şey çantada duruyordu bununla ilgili kendimi tebrik etmeden geçemicem çünkü uçağa bindiğimiz andan itibaren her ıkk demende yeni ilgileneceğin bir şey verdim eline uçakta giderken de gelirken de uyudun bizi hiç üzmedin.Paris’te stüdyo daire kiraladık çocuklu aileler ve bütçeleri için hem uygun hem de rahat edilebilecek yerler. Dairemiz eyfele çok yakındı yürüyerek 5 dakikada Eyfele ve Sen nehrine gidebiliyorduk çok merkeziydi Paris’i resmen yürüyerek gezdik.İlk Odaya yerleştiğimizde odaya resmen bayıldık her şey ama her şey vardı otelle daha önce yazışmıştık sana park yatak ayarlamışlardı yemek yemek için mothercaredan aldığımız çanta şeklinde yükselticiyi de götürmüştük ama hiç kullanmadık çünkü otelde chicconun mama sandalyesini odamıza getirdiler o an gerçekten çok mutlu oldum ,ilk gün çıktık eyfele gittik eyfel gerçekten demir yığını hayal kırıklığı baban bir şey anlattı eyfelin oluşumunda çok karşı çıkan bir şair eyfel olduktan sonra hiç eyfelin dibinden ayrılmıyormuş ya demişler sen çok karşı çıkıyordun şimdi neden hep burdasın deyince şair bu çirkin şey sadece burdan gözükmüyor da o yüzden burdayım demiş adamcağız haklı sadece gece ışıklandırılınca bir şeye benziyor ama en tepesine çıkmak keyifli çok kuyruk ve sıra var seninle en çok sorun yaşadığımız yer eyfel oldu sen sıkıldın kuyrukta beklemekten haklı olarak,yukarı çıkarken de inanılmaz kalabalıktı bunaldın ama yine de yılmadık en tepesine çıktık ama 3 kere gidip son günden bir gün önce çıkabildik çünkü çok kalabalıktı. İlk Gün eyfele gittikten sonra markete gittik alışveriş yaptık sabah senin kahvaltı ve bizim kahvaltımız için gerekli şeyleri aldık sana çorba yapmam için gerekli malzemeler ve yemek için gerekli malzemeler ,içecek, abur cubur aldık toplamda 50 euroluk alışveriş bize 5 gün tamı tamına yetti. Evimize gelip sana kuskus ve şehriye çorbası yaptım kuskusu da Türkiye’den getirdim çünkü sen çok seviyordun fakat 4 gün aynı şeyleri yiyince sıkıldın bu arada yayla çorbası ve tavuk suyu şehriye çorbası da yaptım kendimize de soslu makarnalar ve pizzalar yaptık otelde yemek yapmak keyifliydi. Sabah kahvaltı ve akşam yemeklerini otelde yiyip gündüz yanımıza sandviç yapıp alınca yemeğe hiç para vermedik zaten Paris inanılmaz pahalı bir yer. İkinci gün sabah kalktık güzel kahvaltımızı yaptık erkenden dışarlara attık kendimizi hiç fransızca adlarını yazmak için kastırmıcam metroyla Concorde meydanına gittik,Botla Sen Nehri turu attık Luvr Müzesi’ne gidip meşhur Monalisa’yı gördük,Notredamın klisesine gittik orada güvercinlerle deli gibi oynadın çok sevdin onları hatta besleyen 2 teyze vardı sana biraz kıl oldular ben de seni özgür bıraktım onların arkasından nasıl koşturdun anlatamam çok sevdin.Sonra Şanzelize’ye gittik tam bir hayal kırıklığı Bağdat Caddesi kesinlikle daha güzel. İkinci günü akşamı Paris’teki kuzenimin evine davetliydik Nur bize fransız yemekleri yapmış şaraplarımızı her yudumlamamızda ara verip senin ve Aksel’in arasına girmek durumunda kaldık ya bir oyuncağı paylaşamadınız ya da Aksel seni boğmaya kalktı sen çığlık çığlığa yanımıza geldin. Sonuçta çok tatlıydınız Nur’la beni benzetirlerer sen de Aksel’le benziyorsun.Ordan akşam biraz geç kalktık nedense Paris’te gecenin bir vakti uyandın gündüz babanın dibinden ayrılmayan sen gece babanı istemedin ben helak oldum benle sakinleştin çılgın gibi ağlamaya başlayınca bir baban bir ben döngümüz hep bana döndü çünkü baban yanına geldiği zaman daha da çılgın gibi ağlıyordun ben geldiğimde susuyordun babacın da sabah kalktığımızda sen napıyosun benden farklı olarak diye soruyor hiç bir şey aslında. Ama sen doğduğundan beri böyle çılgınca ağlama geldiğinde hep bende sakinleştin ki şu anda normalde benle pek işin yok:) hep babacısın bu da aslında benim çok hoşuma gidiyor.Sanırım gece ağlamalarının nedenini çözdük çünkü eve geldiğimizde devam edecek diye çok korkuyorduk sen evdeki park yatağında yatak ve park yatağın arasına girip sıkıştırıyorsun kendini o şekilde uyuyorsun ama Paris’teki yatakta bunu yapamadın bence ve babanca buna sinirlendin çünkü Allaha çok şükür Türkiye’de bu sorunumuz kalmadı Üçüncü gün ressamlar tepesine gittik. Çok güzel ve eğlenceli bir yer Sacre cour klisesini gördük. Dördüncü gün: Disneylanda gittik adamlar gerçekten yapmışlar dedik süper ötesi çocuklar için bir dünya. Aslında 5. Günümüzde abartıp Paris’in görülecek yerlerini gördük Brüksel 1 saat acaba oraya mı gitsek dedik ama baktık maliyetli olacak bundan vazgeçtik.4. Günde eyfelin tepesine çıktık. Beşinci Gün: Son günümüzde aylak aylak dolandık. Şanzelize disneyland mağzasında sana ve Naz’a yağmurluk aldık birinizinki Mini diğerinizinki Mickey çok tatlı olacaksınız zaten bir ara yağmur yağdığı için küçük cebe bile girebilen bir Paris yağmurluğu daha almıştık. Yani Paris seyahatinden çifte yağmurlukla dönmüş oldun,son günümüzde starbucks keyfi yaptık nasıl arandık starbucksı bilemessin cafe lerde dünya para vermek istemedik tadını bildiğim şeyleri yemek ve içmek isediğimden şansımıza karşımza son günümüzde bolca starbucks çıktı ama yine de çok bol değil genelde ara sokaklarda falan var adamlar kendi cafelerinin yoğun olduğu yerlere starbucks yapmamışlar.Ve Dönüş zamanı geldi çattı bizde seni de götürmekle ne kadar doğru karar verdiğimizi konuştuk gerçi metrolarda in bin arabanla biraz zorlandık çünkü adamların metroları çok eski yürüyen merdiven ve asansör yok çoğunda baban arabanın başından ben ayağından tutunca sen bunu oyun yaptığımızı zannedip her iniş çıkışımızda kahkaha atıyordun tabi biz helak oluyorduk :) Bu seyahatimizde biz günde en az 5 km yol yürüdük bu süre zarfında arabanda uslu uslu oturup etrafı izlediğin,uçakta bizi hiç üzmediğin geceler dışında çok mutlu huzurlu bir çocuk olduğun için sana minnettarız.Dönüşte babacının kucağında 2 saat uyudun baban oğlum 3 saat kucağımdaydı onun kokusu üzerime sinmiş diyor. Sonunda Ülkemize döndük ne kadar gezmek güzel olsa da dönüş de çok güzel insan memleketini özlüyor. Sen bizle çok mutlusun biz de senle olmaktan 25 eylülde Bodrum seyahatimiz var umarım hava ve deniz güzel bir tatil yapmamıza izin verir.Bu tatiller çok güzel oluyor da dönüşünde bir uyanıyorsun anne baba yok çok mahsunlaşıyosun. Neyse sağlık olsun Bodrum maceralarımızla geri dönecez inşallah